8 Şubat 2011 Salı

İngiliz Bilim adamı olmak istiyorum

Günde bilmem kaç hasta bakacağıma, İngiliz bilim adamı olup

Ç.İ: Böyle bir çalışma yapamıyorsam da, en azından havadaki mikropların saatte kaç kilometre hız ile dağıldığı gibi birşey yapabilirim. Sanırım. İngiliz bilim adamları yapmadıysa tabii.

25 Ocak 2011 Salı

Hello vertigo

İkiz-üçüz anneleri top hastalık listesi:
1- Bel fıtığı ise 2 de vertigo herhalde. Allah beterinden korusun ama kendileri ile tanıştım, hiç sevimli bir hastalık değil. Cumartesi yani 4 gün önce yataktan kalkamama ve "dünya dönüyorrr, dönüyorrrrr" modundan sonra güç bela hastaneye gittim. Cumartesi gününün büyük kısmını hatırlamıyorum. En net bildiğim ise, bu durumda yatarken sokaktan gelen bütün sesleri duyabilmiş olabildiğim. En ufak bir ses bile beynimin içinde yankılandı. Bir kitap okumuştum. Asperger sendromlu bir çift hikayelerini anlatıyordu. Asperger otizmin bir şekli. Seslerin ve sayıların beyinleri içinde nasıl döndüğünü anlatıyorlardı. Vertigo ile sanırım birazcık anladım. Sokaktan geçen bir arabanın tekerinin sesi insanı çıldırtabilirmiş.
Son 4 gündür çakırkeyiften biraz fazla, körkütükten az halliceyim. Televizyon ve araba ışıkları beynimdeki dönme ve bulantı merkezini milisaniyede harekete geçirirken bilgisayarın etkilememesi şansıma. O da yarım metre uzaktan, yan yatarken hafif eğimli halde bakınca rahatsız etmiyor. Gönüşüm yakındaki yazıları okuyamayan ve kahvede oturan ve sağa doğru esneme hareketi yapan ve kolları kendinden 1 metre uzakta olan insanların birleşimi gibi olsa da bilgisayar kurtardı. Yoksa hem vertigo ve ilaçlarından hem de can sıkıntısından patlayabilirdim.

Ç.İ: Vertigo tekrarlayabilen bir hastalık. Stres en büyük faktörü. Bilmem kendime anlatabildim mi...

19 Ocak 2011 Çarşamba

Moroccan Maryam


Eger onceki hayat denen sey varsa, ben kesin bir tanesinde Faslıydım.
Moroccan Maryamin sitesine bakıp bakıp iç geçirmem, dekorasyonları, evlerin stillerine bakıp içimin gitmesi ve bir o kadar da ruhuma yakın hissetmemin açıklaması budur herhalde.
Dekorasyonları çok şaaşalı gibi duruyor ama bir o kadar da kendi içinde sade. İhtişamın sadeliği diye birşey varsa o da Fas dekorasyonları herhalde.
Beyaz ev, mavi kapı pencere gördüğüm zaman o ev benim için en güzel ev. Yunan adalarındaki evler gibi mesela. Ama o evlere Fas rüzgarı değmiş hali veya beyaz ev, bordo kombinasyonu ise hayalim.
Maryamin sayfasına bakıp bakıp kendimden geçiyorum.

Çuvaldızın iğnesi: Önce bir sadeleşeyim de...

15 Ocak 2011 Cumartesi

Bazen İyi ki...

Yani bazen gelişmemiş veya en iyi ihtimal gelişmekte olan ülkede yaşıyor olmaktan mutlu oluyorum. Belediye başkanımın ve ordu komutanının kim olduğunu bilmediğim bir ülkede, herşey benim refahta ferahta yaşamam için hazırlanmış olsa çok sıkıcı olabilirdi. Düşünsenize, karşıdan karşıya geçerken arabalar duracak ve yol verecek. Sıfır heyecan.
Üstelik böyle bir ülkede yaşayınca, hayata renk katmak, eğlenmek için ilginç ilginç şeyler bulmak zorunda kalacaktık. Geleneksel Dünya metroya pantolonsuz binme etkinliklerine katılmayınca eksiklik hissedebilecektik mesela. Allah korumuş.

"No pants subway ride" ciddi ciddi bir etkinlik. Bu sene dünyada 24 ülkede, 50 şehrinde falan kutlanmış.
Ben bu etkinliği destekliyorum, seneye metroya pantolonsuz binmezsem gözüm açık gider derseniz Facebooktan takip edebilirsiniz.




Çuvaldızın iğnesi: Türk müyüm, Türküm. Resimlerde önce bacaklara baktım!!!

3 Ocak 2011 Pazartesi

Yeni yıl kararları devam

Buyrun buradan devam edelim...


İkiz anneleri grubumuzdan Aysegulun gönderdiği bir mail:


4 Ocak 2011 Güneş Tutulması

‘Yeni Yıl Kararlarınız’ için en iyi gündür.

İyi talih, iyimserlik dalgaları yansıtır ve neşe ve mutluluğa enerji kapılarını açar.

Uyumun, yenilemenin, kopan bağların yeniden bağlanmasının, partnerliğin enerjisidir.

İnsanlar bir araya gelir, iletişim kapıları açılır ve birbirlerine güvenirler.

Yenilenme ve büyük rahatlama enerjisidir.

Zamanlama 2011 için plan yapma ve kararlar almak için mükemmeldir.Önünüzdeki yılı organize edin.

Gerçekçi tohumlar ekin.

Bu tohumlar arzu ettiğiniz ve planladığınız şekilde büyüyecek.

Tekrar iyi hissetme zamanı, kolları sıvayın ve sıfır noktasına geri dönün ve yenilenin.

Bu enerjiyi kullanın. Günü Yakalayın!


Yazının kaynağını bulmak için internetten aramasını yaptığımda:


Bakın geç kalmayın, yeni yıl kararlarına devam edin.

Çuvaldızın iğnesi: Ben hala karar almadım.
Çuvaldızın ikinci iğnesi: Hala yazıları sabredip sonuna kadar okumuyorum. Yeni yıl kararım yazıları sonuna kadar okumak olsun.

Yeni yıl Kararları

Severim. Kararlar almak, yani almaya çalışmak, hayatı gözden geçirmek iyidir. Her ne kadar belli bir yaşa gelince yeni yıl kararları "Türkün gazı eşikten geçene kadar" a benzese de...
Değişen bir karar olmaz, üstüne eklenir, eksilen olmasa da gene de hayatım nereye gidiyor, kendim için birşeyler yapmalıyım durumuna iyi gelir bu karar alma ruh hali. Hatta bu yüzden keşke yılda birkaç kere yeni yıl olsa, bence sakıncası yok.
Doğum günleri de kararlar almak için iyidir aslında. Yeni yıla göre biraz motivasyon eksik kalıyor ama. Kilo vereceğim, sigarayı bırakacağım, spora başlayacağım, şunu yapacağım, bunu yapacağım, bunu yapmazsam çatlarım durumları nedense yeni yıla daha çok yakışıyor.
Aslında eloğlu yapmış. Dünya sigarayı bırakma günü. Misler gibi bak, örnek al, uygula günü işte. Ya da 23 Nisan, içimdeki çocuğu açığa çıkarayım günü olabilir. 19 Mayıs Gençlik ve spor bayramı: Gençleşeyim, spora başlayayım için mükemmel bir zamanlama. Liste uzun, Buyrun, seçin.
Baktım, doğum günüm 27 Haziran boşmuş. Dünya Esra günü veya "yaşanılası hayatı anlamlı kılası"günü ilan edebilirim. Ben ilan edene kadar kapılmazsa tabii.

Çuvaldızın iğnesi: Bu sene sıfır karar alarak geçen seneki karar almama kararımı uygulamış oluyor muyum bilemedim.
Çuvaldızın ikinci iğnesi: Eski bloglarımla ilgilenip, düzenleyeceğim, yeni blog açayım kararımı abartıp 3 tane yeni blog açmam kararımda kararlı olduğumun göstergesi olabilir mi?